EYAD; BİLGİ TOPLUMUNUN EĞİTİM FELSEFESİNİ BENİMSEMİŞTİR.
BİLGİ TOPLUMUNDA EĞİTİMİN DEĞİŞEN ANLAMI
“Öğrenmek İçin Öğrenmek”
Prof. Dr. Hasan ERTÜRK
EYAD Müdürler Kurulu Başkanı
Peter F. Drucker konusunu “ şimdiki zamana bir bakış…” olarak nitelediği ve 1993 yılında yayımlanan “Kapitalist Ötesi Toplum” adlı kitabında, XX. Yüzyılın son çeyreğinden buyana dünyamızda yaşanan değişimi şu cümlelerle özetlemektedir.
Kısacık birkaç on yıl içinde toplum kendini yeniden düzenler; dünya görüşü de, temel değerleri de, sosyal ve siyasal yapısı da, sanatı da, kilit kurum ve kuruluşları da değişir. Elli yıl sonra ortaya yepyeni bir dünyanın çıkmış olduğunu görürsünüz. O zaman doğanlar, dedelerinin yaşadığı, ana-babalarının doğduğu dünyayı zihinlerinde canlandırmayı çok zor bulurlar.
Drucker, kitabını şu cümle ile bitirmektedir.
Ama kesin olan tek bir şey vardır: En büyük değişiklik, bilgide olacaktır, bilginin biçiminde ve içeriğinde, anlamında, sorumluluğunda ve eğitimli insan için taşıdığı anlamda kendini gösterecektir.
Günümüzde birçok toplumbilimci Drucker gibi düşünmektedir. Bilgi artık son hızla, üretimin tek faktörü haline gelmekte, sermayeyi de emeği de bir yana itmektedir. Bu bağlamda toplumlar da bilgi toplumu haline dönüşmektedir. Porat’a göre; ABD 1978 yılında bilgi toplumu olmuştur. Teknolojideki ve eğitimdeki yenilikleri takip eden ve uygulayabilen toplumlar hızla bilgi toplumuna dönüşmektedirler.
Bilgi toplumunun itici gücünü, bilgisayarların kullanımı ile istenen bilgileri, istenildiği kadar depolayabilen, bunları işleyen, buradan yeni bilgiler üreten “bilişim teknolojileri” oluşturmaktadır. Günümüz toplumları bilişim teknolojileri yardımıyla, yenilikçi ve yaratıcılıkla, bir yandan sorunlarının çözümü için yeni çözüm yolları üretirken, diğer yandan toplumlarını yeniden şekillendirebilmektedirler.
Sanayi toplumunda, ön planda maddi üretim yer alırken, bilgi toplumunda bilişim teknolojilerine dayalı bilgi ( bilişimsel bilgi) üretimi ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda bilgi toplumunda, sanayi toplumundaki maddi mallar kullanımı yerine, gerek üretim gerekse tüketim etkinlikleri için yoğun bilişimsel bilgi kullanımı önem kazanmaktadır.. Bilgi toplumunda temel girdi olarak, ilk dönemde nitelikli insan gücünün, ileri dönemde ise, bilişimsel bilginin önemi artmaktadır. Bilgi toplumunda bilişimsel bilgi, hem üretim sürecinin hem de tüketim süreçlerinin temel girdisidir. Böylece bilişimsel bilgi, klasik üretim faktörleri olan emek, sermeye ve doğal kaynakları önemli ölçüde ikame etmektedir. Drucker’a göre “ günümüzde bilgi, anlamlı tek kaynaktır”. Bu durum, sanayi toplumlarındaki tarım, sanayi ve hizmetler biçimdeki üçlü sektörel yapıyı değiştirerek, bilgi toplumunda dördüncü sektör olarak bilgi endüstrilerinin doğuşu ile dörtlü bir yapıya dönüşmüştür.
Bilgi, insan aklının kavradığı ve içselleştirdiği düşünce ve verilerle ilgili bir kavramdır. Bilgi edinmek için beyne çok miktarda bilgi aktarımı (enformasyon yığılması) gerekmektedir. Bilgi aktarımı, teorik ve pratik bilişimsel bilginin, bu bilgiye gereksinim duyan her türlü üretici, tüketici, özel ve kamusal birimlere aktarımı ile uzmanlık, danışmanlık, satış, pazarlama ve satış sonrası hizmetler için bilgi aktarımını da kapsamaktadır.
Tarım, sanayi, hizmetler sektörlerinde özel ve kamusal birimlerde etkinlik ve verimliliğin artışı, bilgi sektörünün bilişim altyapısını kullanarak ürettiği bilişimsel bilginin kullanımına bağlıdır.
Bilişim altyapısının sağladığı olanaklar ile daha kaliteli ürün ve hizmetlerin, daha hızlı ve nitelikli tasarımı, planlanması, üretimi, pazarlanması ve pazarlama sonrası hizmetlerin karşılanması gerekmektedir. Bu gereksinim, bilgi aktarımı ve uzman danışmanlıklar ile karşılanmaktadır.
Geleneksel bilgi anlayışı genel bir bilgi anlayışıydı. Sokrat’a göre bilginin amacı, kendini bilmek ve kendini geliştirmekti. Bilgi toplumunda ise bilgi, gereksinmelere dayalı olarak son derece uzmanlaşılmış bir durum almıştır. Bu bağlamda bilgi, ne yapmak gerektiğine ve onu nasıl yapmak gerektiğine karar vermenin bir aracıdır.
Bilgi, eylemde etkin olan ve sonuçlara odaklanmış enformasyondur.
Bu nedenle başarı için bilginin çok uzmanlaşmış olması gereklidir.
Bilgi Toplumunda Yönetim Devrimi
Bilgi toplumunda yönetim, eldeki bilginin sonuç almak için nasıl kullanılabileceğine ilişkin bilgi vermektir. Bu bağlamda Yönetim, bilgi toplumunun jenerik bir organıdır. Geleneksel yönetim anlayışında yönetici, “astların işinden sorumlu olan kimse” olarak tanımlanmaktadır. Ancak son elli yıldır bu tanım değişmiştir. Yeni anlayışa göre;
Yönetici,” bilginin uygulanmasından ve performansından sorumlu kimsedir”.
Drucker’a göre bu değişim bir yönetim devrimidir.
İster özel ister kamu niteliğinde olsun tüm kuruluşların işlevi, bilgileri verimli kılmaktır. Her şeyden önce bilgiyi verimli kılmak bir yönetim sorumluluğudur.
Drucker, bilgiyi verimli kılmak için şu önerilerde bulunmaktadır:
Bilgiyi daha verimli kılmak, eldeki bilgilere son derece net biçimde odaklanmayı gerektirir. Ayrıca bilgiler son derece yoğunlaşmak zorundadır. İster bir kişi, ister bir ekip tarafından uygulanıyor olsun, bilgi çabaları her zaman bir amaç ve bir organizasyon gerektirir. Birdenbire ilham gelmesiyle, bir ampul yanmasıyla ilgisi yoktur. Çalışmakla vardır.
Bilgiyi verimli kılmak, aynı zamanda değişiklik fırsatlarının sistematik bir patlamasını gerektirmektedir…Bu fırsatların da, bilgi işçisinin ve bilgi ekibinin uzmanlık alanlarıyla ve güçlülükleriyle uyumlu olması şarttır.
Bilgiyi verimli kılmanın son gerektirdiği şey de zaman yönetimidir.
Bilgilerde uzmanlaşmak bize her bir alanda çok büyük performans potansiyelleri getirmiştir.
Bilgi Toplumunda Eğitimin Değişen Anlamı
Genellikle öğretim ve eğitim kavramları birbirleriyle karıştırılan ve birbirleri yerine kullanılan kavramlardır. Öğretim; belirli bir amaç (genellikle meslek edindirmek) için gerekli bilgileri vermek eylemi iken eğitim; önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belirli gelişmeler sağlayan planlı etkinlikler sürecidir. Geleneksel yaklaşımda eğitim, öğrenme yani bilgi aktarımı üzerinde yoğunlaşmıştır. Bilgi toplumunda ise eğitim, araştırma becerileri üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu yaklaşımda önemli olan yanıtı bilmek değil, bu yanıtın nerede aranabileceğini bilmektir. Yeter ki enformasyona ulaşmanın yol ve yöntemler bilinsin.
Bu yol ve yöntem; öğrenmek için öğrenmektir.
Bu bağlamda bilgi toplumunda insanların neyi, nerede, nasıl öğrenebileceklerini bilmeleri gerekmektedir.
Bunun için bir öğrenme disiplini gerekmektedir.
Bilgi toplumunun merkezinde eğitimli kişiler yer almaktadır. Onlar toplumun simgesi ve önderleridir. Bilgi, temel kaynak olunca, eğitimli insandan yeni talepler, yeni zorluklar, yeni sorumluluklar beklenmektedir. Bilgi toplumunda, eğitimli insanın eskisi kadar, “kitap bağımlı” olması gerekmemektedir. Bilgi toplumu insanı için, eğitimli bir gözlemcilik ve sezgi yeteneği ile iyi bir analiz yeteneği gereklidir.
Eğitimli insan küreselleşen bir dünyada yaşamaya ve günden güne artan bilgiye ulaşmanın yollarını ve yöntemlerini bilmeye hazır olmalıdır.
EYAD EĞİTİMLERİ,
SİZE BİLGİYE ULAŞMANIN YOL VE YÖNTEMLERİNİ GÖSTERECEKTİR.
“EĞİTİM UZMANI”
EYAD
Yorum Yazın